Türkiye de ki İlk (İSS) İnternet Servis Sağlayıcı şirketlerinden birinin hikayesi

Sunset at ALTINOVA – AYVALIK-TURKEY

İnternetle tanışmamı bir önceki yazımda yazmıştım; Moskova’da 1994 yılında kurduğum ofisimize verilen telefon numaralarının bir “call center” ait olduğunu öğrenmiş ve nedenini sormuştum. Cuma telefona bağladığım “Answer Machine” yani tele sekreterin pazartesi mesajlarla dolu oldugunu görünce şaşırmış ve telefonu bağlayan firmaya sormuştum.Teknik servisin cevabı ” o telefon numaraları bir internet server şirketinin 7/24 call center’ın ait idi o yüzden yüzlerce arayan olmuştur ” olunca ilk kez “internet” “call center” ” internet server company” gibi kelimeleri duymuştum.

O dönemde sarı şeritli telex kullanıyorduk ve fax Türkiye’ye 80lerde gelmiş olmasına rağmen Rusya için henüz lüks idi.

Zorunlu olarak telefonla iletişim kuruyorduk ve aylık telefon faturalarımız 10-15 bin Dolar civarında oluyordu.

İstanbul’daki ortaklarımı bilgilendirince internetin ne olduğunu öğrendim. ODTÜ mezunu ortağıım ve arkadaşları ABD de yüksek eğitimlerini görmüşler ve bir taneside ODTÜ ye ilk interneti getirendi. Rahmetli olan Mustafa Akgül abim hemen bizie yol göstermişti: ve ilk donanım listesi hazırlanmaya başlandı.

1 nolu server’a ünlü matematikçimiz Cahit ARF ismini verdik. ODTÜ den XXX.com.tr adresimizi aldık. Boğaziçi Universitesi üzerinden telefon ile “Dial-up” 28K hızıyla bağlandık.

Moskova ve Taşkent ofislerimize birer msa üstü bilgisayar aldık. O yıllarda Türkiye’de internet kullanıcısı 100 kişinin altında ve genelde üniversitelerde ki hocalarla ve Digital, IBM,Tübitak gibi bir kaç teknoloji kuruluşunda ki genel müdür seviyesiyle sınırlıydı.

Artık İstanbulda sekreter,asistan, ve biz toplam 5 kişi ile Moskova ve Taşkent ofislerinde 2şer kişi toplam 10 kişi kendi mail adresimizle haberleşir olduk. aylık 10-15 bin Dolarlık iletişim masrafımız 1000 Dolar seviyelerine düştü.

Rusya’da o tarihlerde şehir içi telefon konuşmaları ücretsiz idi ve dial-up ile internete bağlanmak bedava idi. 1994 yılında 300 bin kullanıcı vardı.

Kartvizitlerde çoğu insanın ICQ numarası vardı.Şimdinin mail, whatsapp, skype adresleri gibi chat’leşme aracı idi. Hala var sanırım.

Mail adresimizin olması bizim ABD ile olan ticari işlerimizide hızlandırdı o dönemde.Hızlı ve ucuz iletişim sayesinde ilişkilerimiz sıklaştı.

O dönemde ortaklar olarak eve de masa üstü bilgisayar alma ihtiyacı hissetmeye başladık ve aldık çünkü online yazışmak sayesinde Taşkent ve Çin ile sabah çok erken , Amerika ile ise akşam haberleşmek gerekiyordu.

İşte o zaman İLK Dizüstü bilgisayarımızı araştırdık. IBM Thinkpad lerimizi inanılmaz paralara almak durumuda kaldık. Hareket özgürlüğümüz arttıkça heryerde çalışma zevkine vardıkça yeni aletler arayışımız devam ediyordu.

Dial-up yani telefonla bağlanabildiğimiz için telefon olması lazımdı ve yeterliydi çalışmamız için.

Eh tabii mektup yada metin yazmak o kadar kolay değildi tabiiki bugün gibi. Word ve benzeri şablonlar ve düzeltme uygulamaları olmadığı için kendi içimizde şablonlar yaptı ODTÜ’lü arkadaşlarımız.

Tabiiki normal daktilolaya göre çok ciddi bir aşama kaydetmiştik. Yanlışlarımızı anında düzeltebiliyor ve mektuplarımızı kendimiz yazıp , sekretere yazdırmamaya başlamıştık. Eskiden el yazıyla kağıda taslak yazı hazırlanır, sekretere verilirdi.Sekreter yazıyı daktiloya çekip getirir ve sizde kontrol eder kelime yanlışlıklarını kalemle düzeltir verirdiniz tekrar yazması için.Düzeltilen yerleri tekrar gelen yazıda kontrol ederken başka cümlelerde başka hatalar olurdu ve bazen bitmek bilmezdi.

Neyse internet server donanımlarımız çalışmaya başlayınca o zaman ki eko sistemdeki bütün dostlarımız yeni aletleri bizde denemeye başladılar ve bizde gelen numune aletleri kullanmaya başladık.

Amerika’dan getirilem modemler, rooter gibi donanımlar ofisimizde deneniyordu.

Devam eden uluslararası ticaretimizle uğraşırken , elimizdeki donanımları daha ileriye taşımaya ve bağlantı hızımızı arttırmanın yollarını aramaya başladık.

Gayrettepe PTT si en yakın noktaydı ve direkt telefon hattı çektirmenin hızımızı arttıracağını öğrendik; Hemen özel kesintisiz direkt bizim ofise bağlanan 3 hat satın aldık ve bu numaraları sadece internet için kullanmaya başladık.

Tübitak, ODTÜ, Boğaziçi Üniversitesinden özellikle Bilgisayar Mühendisliğinden mezun ve benden 15 yaş büyük olan vede çoğu Fen Liseli arkadaşlarımızla neşeli ve heyecanlı bir şekilde interneti kullanmaya başladık.

Bir süre kendi işimizde kullanımı öğrendikten ve zevkini aldıktan sonra bunu bir işe çevirebilir miyiz düşüncesi ortaya atıldı. Acayip heyecan verici ve macera dolu bir gelecek vaadediyordu.

Daha “Punch Card” larla Fortran-4 dili ile kod yazmaya başladığımız Boğaziçi üniversitesindeki Bilgisayar Merkez binasındaki bina büyüklüğündeki bilgisayarla tanışmamızdan 10 yıl geçmiş ve boyutlar bina büyüklüğünden masa üstü büyüklüğüne küçülmüştü.

Ama evlerin çoğunluğunda henüz masa üstü bilgisayarlarda yoktu. Genellikle belirli üniversitelerde belirli bölümlerin bilgisayarları vardı.

O dönemde dial-up yani çevirmeli telefon ile internete bağlanmak mümkündü , ama evlere normal telefon bağlatmakta yıllar süren bir bekleme sonrası mümkündü. Yani bilgisayarınız olsa bu seferde telefonunuz yoktu.Torpil ile telefon alındığı ve bakkal ile hatırlı komşuların telefonlarının kullanıldığı dönemlerdi.

İlk internet Servis Sağlayıcı Şirketin hikayesi işte böyle başladı.

Altınova – Ayvalık – Türkiye

07.09.2020

Author : Numan Bayrak

Copyright belongs to Author.

https://www.linkedin.com/in/numan-bayrak-5054714/

@numanbayrak2

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.