Dijital Olarak Başarılı Şirketlerin Ayrıştırıcı Özellikleri – 17- by Space dreamer M.Temel Aygün

Küçüköy – Ayvalık – Balıkesir – Türkiye

Dijital Olarak Başarılı Şirketlerin Ayrıştırıcı Özellikleri

Zigurat’ın ‘How Digital Transformation Impacts Companies’ makalesinde, şirketlerde dijital dönüşümün iki değişken arasında dalgalandığı ifade ediliyor; rakiplere ilişkin her eyleme katkıda bulunan gelirin ölçülmesi ve teknoloji aracılığıyla kolay bir alışveriş deneyimi yaratarak ya da tüm tedarik zincirini yöneterek müşteriye değer katılması.

Şirketler henüz dijitalleşme konusunda; düşünce yapısındaki farklılıklar, dijitalleşmenin yaratabileceği fırsatların farkında olmama veya mevcut yapıyı değiştirmenin getireceği zorluklardan kaçınmaya çalışma gibi çeşitli nedenlerle potansiyelin altında. Yani dijitalleşmenin potansiyeli büyük ve daha gidilmesi gereken çok yol var. Ancak bu potansiyeli çoktan yakalamış ve dijitalleşmede dikkate değer yol almış şirketler olduğu da bir gerçek.

TING İstanbul olarak deneyim ve gözlemlerimize dayanarak, dijital dönüşümde başarıya ulaşmak için şirketlerin öncelik vermesi gerekenleri üç maddede özetleyebiliriz:

Birincisi, dijital dönüşümün odağına müşteriyi almak.

Dijital olarak başarıya ulaşmış şirketler yeni gelir elde etmeye, yeni müşteriler çekmeye ve yeni pazarlara açılmaya odaklanırken, geride kalanlar ise iç süreçlere ve maliyet azaltmaya odaklanır. Bu müşteri odaklı yaklaşım, şirketleri rakiplerinden farklılaştıracak özelliklerden biridir.

Dijital Düşünme Araştırması’nda dijital dönüşümün beklentilerini karşılandığını belirten (%42,9) yöneticiler, müşteri beklentilerinin yüzde 76,2 oranla daha iyi karşılandığını, yüzde 81 oranla da şirketlerinin veri odaklı hale geldiğini belirtti.

Teknoloji çözümleri şirketi PTC ve bağımsız iletişim ağı CorporateLeaders tarafından düzenlenen ‘Digital Transformation Survey’ katılımcılarına göre, dijital dönüşümün en önemli faydaları, operasyonel verimliliğin artması (%40), pazara çıkış süresinin hızlanması (%36) ve müşteri beklentilerini karşılama yeteneği (%35).

İkincisi, dijital teknolojiyi yönetmek için işletmenin tüm birimlerini birleştirmek.

Dijital dönüşüm tek bir ekibin omuzlarına yüklenemez. Şirketlerin hem tüm birimlerin dijital beklentilerini alıp değerlendirmesi ve buna göre hedefler belirlemesi hem de uygulama aşamasında tüm şirketin bu hedefleri benimseyerek desteklemesi gerekiyor. Yoksa dijital dönüşüm sürecinin başarıya ulaşması mümkün olmayacaktır.

Dijital dönüşüm sürecinin mutlaka bir lideri olmalıdır. Bu şirketten şirkete veya endüstriye göre değişkenlik gösterebilir. Dijital Düşünme Araştırması katılımcılarına göre dijital dönüşüm süreçlerinin liderliğini CMO (%21,6), CTO (%20,3), CIO (%15,6), CDO (%9,4) ve CEO (%7,9) üstleniyor. Bu da bizlere ülkemizde aslında hala dijital dönüşümün öne çıkan bir lideri olmadığını gösteriyor.

Dünyanın önde gelen teknoloji, medya, veri ve pazarlama hizmetleri şirketlerinden IDG’nin ‘2019 Digital Business Research’ araştırmasına göre, geçiş sürecinde çoğu aşamada hala CIO’lar liderliği üstlenirken, işgücü stratejisinin geliştirilmesinde (%41) ve başarı kriterlerinin belirlenmesinde (%47) CEO’lar ön plana çıkıyor.

Yıkıcı teknolojiler ile ilgili bağımsız araştırma şirketi Altimeter’ın, 554 profesyonelin katılımıyla gerçekleştirdiği ‘The State of Digital Business Transformation’ raporuna göre ise CIO’lar yüzde 28 ile şirketlerinde dijital dönüşümün liderliğini üstleniyor. Bunu CEO’lar (%23), yönetim kurulları (%14), CDO (%11), inovasyondan sorumlu lider (%11), CMO’lar (%5) ve CXO’lar (%5) takip ediyor.

Bunun yanı sıra, McKinsey’nin ‘Unlocking Success in Digital Transformations’ araştırmasına göre, CDO’su olan şirketler büyük olasılıkla 1,6 kat daha başarılı bir dijital dönüşüm süreci geçirecek.

Ülkemizde dijital dönüşüm, temelinde teknoloji olduğu için CTO’ların ve sonucunda en büyük beklenti müşteri memnuniyeti olduğu için de CMO’nun sorumluluğu gibi görülüyor. Oysa dijital dönüşüm süreçlerine bütünleşik bakılması ve üst yönetimden başlayarak, şirketteki tüm departmanları da kapsayacak şekilde desteklenmesi ve bu noktada CEO’ların dönüşüm süreçlerinde daha aktif rol alması başarıyı da beraberinde getirecektir. McKinsey’nin araştırmasının sonuçları da bunu destekliyor; araştırmaya katılanların yüzde 80’i şirketlerindeki mevcut değişim çabalarında ya çeşitli ekiplerin ya da tüm şirketin dahil olduğunu ifade ediyor.

Benzer şekilde çalışanların dijital dönüşüme yaklaşımları sorulduğunda, sonuçlar biraz farklılık gösteriyor. Çalışanların yüzde 67,3’ü dijital dönüşüme inanıp desteklerken, yüzde 14,3 gibi önemli bir oranda çalışan ise inanmıyor, desteklemiyor ve hatta direnç gösteriyor. Trend Watching’in ‘Digital Transformation & Consumer Trends’ adlı raporuna göre ise, çalışanların yüzde 20’si dijital dönüşüm projelerinin zaman kaybı olduğuna inanıyor.

Dijital Düşünme Araştırması’na katılanların yüzde 85,7 gibi çok büyük bir çoğunluğu, şirketlerinin üst yönetiminin ve yöneticilerinin dijital dönüşüme inandığını ve desteklediğini belirtiyor. Bu noktada katılımcılarda üst yönetimin ve yöneticilerin dijital dönüşüme inanmadığı, desteklemediği, direnç gösterdiğine dair bir cevap alınmamış olması ülkemiz açısından son derece sevindirici bir sonuç.

Bu şekilde olumsuz düşünen çalışanların görüşlerini olumluya çevirmek için şirket yöneticilerine çok önemli görevler düşüyor. Dijital dönüşümün ancak dijital düşünen ve iş yapış şekillerini buna göre şekillendiren çalışanlar tarafından başarılabileceği gerçeğinden yola çıkarak, şirketlerin gerekli adımları atması gerekiyor. Bu amaçla, şirket içi eğitimlerden, online eğitim programlarına hatta gerekiyorsa yurtdışı seminerlere kadar pek çok çalışma yapılabilir.

Araştırmamıza katılan yöneticiler şirketlerinin bu yönde yaptığı çalışmaları değerlendirdiğinde, şirket içi eğitim/seminerler (%73,5) ilk sırada yer alırken, bunu online eğitimler (%46,9) ve şirket dışı eğitim/ seminerler (%36,7) izledi. Toplamda şirketlerin yüzde 94’ü çalışanlarını ve yöneticilerini dijital düşünmeye yönlendirmek için bir aksiyon alıyor ki bu dikkate değer bir oran olarak karşımıza çıkıyor.

Üçüncüsü, doğru finansman modelini bulmak.

Bir şirkette her departmanın dijital dönüşümden beklentilerinin ve ihtiyaçlarının farklı olabileceği gerçeğinden yola çıkarak, stratejiyi belirlerken mutlaka tüm departmanları dahil etmek gerekiyor.

Bu noktada dijital dönüşüm sürecinde değişime geleneksel olarak kabul görmüş departmanların dışında mutlaka finans gibi departmanlar da dahil edilmeli. Böylece dönüşümün ilk aşamasından yani planlama ve strateji geliştirme aşamasından itibaren projenin fonlama modelleri oluşturulabilir.

IDC tarafından dünyada 2019 yılı sonu itibarı ile dijital dönüşüme 1,2 trilyon dolar harcanacağı öngörülmüştü. Dijital Düşünme Araştırması’na katılanlardan yüzde 85,7 gibi önemli bir bölümü dijital dönüşüme bütçe ayırırken, bu şirketlerin yaklaşık yüzde 41’i gelirlerinin yüzde 5-9’unu, yaklaşık yüzde 21’i gelirlerinin yüzde 10-19’unu, yüzde 14’ü ise gelirlerinin yüzde 20’den fazlasını dijital dönüşüm bütçesine ayırdığını belirtti. Dijital dönüşüme yüzde 20’den fazla bütçe ayırdığını belirten şirketlerin çoğunluğu Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon sektöründe yer alıyor.

Bu oranlar ülkemiz açısından hayli umut verici. Dijitalleşmede dünyanın değişim hızına ayak uydurmak için şirketlerin yatırımlarını bir kereye mahsus değil, sürekli hale getirmesi ve geliştirmesi gerekiyor.

Dijital Düşünme Araştırması’na katılanlardan yaklaşık yüzde 67’si dijital dönüşüm projelerine ayrılan bütçenin bir önceki yıla göre artış gösterdiğini ifade ederken, sadece yüzde 5’e yakın bir kısmı bütçede azalma olduğunu belirtiyor.

Dijital dönüşüme ayrılan bütçelerinin bir önceki yıla oranla arttığını belirten şirketlere sektörel olarak baktığımızda önceliği Teknoloji, Medya ve Teknoloji sektörü alırken, bunu Üretim ile Tüketici Ürünleri ve Perakende sektörleri izliyor.

Şirketlerin dijitale hak ettiği dikkati göstermesi güven verici. Bununla birlikte, planları hayata geçirmek ve işte değer yaratmak için, şirketlerin, ana iş stratejisinden bağımsız olarak tek başına çalışan dijital stratejileri tanımlama ve yürütme arzusundan uzaklaşmaları gerekir.

Bir şirket ana iş stratejisini dijitalleştirdiğinde dijital dönüşüm tam anlamıyla başarıya ulaşmış demektir.

See you in next blog with the following topics :

  • Dijital Düşünme Elemanları
  • Dijital Dönüşümün Önündeki Engeller
  • Öneriler

09.08.2020

Kadıköy, İstanbul – TURKEY

Author/Yazar: M. Temel AYGÜN, Ph. D. in Aerospace Eng.

https://www.linkedin.com/in/mehmet-temel-aygun-1066a514/

Copyright belongs to Author/Yazar

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.