Dijital Dünyada Analog Düşünmenin Yarattığı Tehlike – 16- By space dreamer M.Temel Aygün

Drawing by @rmustecap Reha Mustecaplıoğlu

Peki, bunca faydasına, sağladığı kolaylığa rağmen neden çoğu şirket hala analog düşünme ve çalışma tarzına bağlı kalmaya devam ediyor?

Dijital Dünyada Analog Düşünmenin Yarattığı Tehlike

İş dünyası hızla değişiyor ve şirketler buna uyum sağlamakta zorlanıyor. Ataletten kurtulamayan dünya devi pek çok büyük ve güçlü şirket pazardaki gücünü kaybederken, çevik ve çoğu zaman korkusuz startup’lar yavaş yavaş küresel oyuncu olma yolunda ilerliyor. Kısacası, piyasa değişiyor, dönüşüyor.

Dijitalleşmeye ilk adımların atıldığı yıllarda, dijitale geçişin önündeki en büyük engel dijital sistemlerin maliyetiydi; çünkü söz konusu maliyetler ancak büyük şirketlerin altından kalkabileceği bir seçenekti. Bulut teknolojisi hayata geçinceye kadarki süreçte şirketler kendi Bulut Teknolojisi altyapılarını kurmak için satın alma, yönetme ve bakım gibi önemli maliyetlerle karşı karşıya kaldı.

Günümüzde ise cep telefonu boyutunda cihazlarla işimizi yönetebilir hale geldik ve analog sistemler gittikçe çağ dışı kalmaya başladı. Hal böyle olunca, yani maliyetler düşüp bulut teknolojisi gelişince her ölçekte şirket için dijital teknolojilere ulaşmanın önünde teknik ve bütçe açısından bir engel kalmadı. Dolayısıyla dijital dünyada analog düşünmeye devam etmenin artık maliyetlerle veya insan kaynağıyla ilgisi olmadığını biliyoruz.

Bu noktada önemli olan dijitalin sadece yeni araçlar ve yazılımlar uygulamaktan daha fazlası anlamına geldiğini kabul etmek. Kullandığınız teknolojiyi dijitalleştirmek tek başına yeterli değil. Dijitalleşme; kültürel olarak dijital bir şekilde örgütlenme, faaliyet gösterme ve düşünme gibi alanlarda kolektif olarak dijital zekâ gerektiren, zihinsel bir değişimdir. Bu yeni dijital yapı kendi kendini organize eden, esnek, işbirliğine dayalı, iletişime açık, yenilikçi ve denemeye isteklidir.

Dijital düşünme günümüz dünyasını anlamanın bir yolu ve dijital düşünmenin şirketlerin, çalışanların hayatlarını kolaylaştıracak, bu düşünce yapısı değişikliğini destekleyen kriterleri var. Dijital Düşünme Araştırması katılımcılarına göre, dijital düşünmenin getirdiği kriterlerden ‘iletişime açık olmak’ (%62,5) şirketlerinde en geçerli olanı. Bunu sırasıyla ‘silolar şeklinde çalışmak yerine farklı ekipler ile iletişim içerisinde olmak’ (%56,3) ve ‘hiyerarşi yerine sosyal ağlarla birbirine bağlı ve sürekli iletişim halinde olmak’ (%53,1) izliyor.

“Dijitalleşme; kültürel olarak dijital bir şekilde örgütlenme, faaliyet gösterme ve düşünme gibi alanlarda kolektif olarak dijital zekâ gerektiren, zihinsel bir değişimdir.”

Elbette değişim kolay değil, hele düşünce yapısı değişikliği ve herkesin buna hızla ayak uydurmasını beklemek daha da zor, özellikle de uzun yıllardır piyasada olan ve analog sistemler ile kurulup bugüne kadar gelen şirketler için. Ancak asıl tehlike, dijital dönüşüm fırsattan ziyade bir tehdit olarak görüldüğünde ortaya çıkıyor.

Dijitalden maksimum faydayı elde etmek için çalışan şirketlerin olduğu günümüzün dijital dünyasında analog sistemler ve düşünce gittikçe daha büyük bir engel haline gelecektir.

Artık, analog dünyadaki düşük müşteri beklentilerine geri dönüş imkânı yok.

Dijital teknoloji iş hayatında olduğu kadar günlük hayatımızda da işlerimizi halletmemiz için akıllı yollar sunduğundan, hayatlarımız üzerinde güçlü bir etkiye sahip olmaya devam ediyor.

En basit örnekle, ister bir arkadaşımızla fotoğraf paylaşalım, ister şirketimizin operasyonlarını yönetelim, her şartta tek bir kazanan olacak: dijital…

Madem tek kazanan dijital olacak, o zaman bu noktada şu soruyu sormakta fayda var; dijital dönüşüm bir fırsat mı? Araştırmamıza katılan yöneticilerin dörtte üçü dijital dönüşümü bir fırsat olarak gördüğünü belirtiyor. Ancak dijital dönüşümün fırsatları olduğu kadar riskleri de olduğunu unutmamak gerekiyor, ki katılımcıların yüzde 20,3’ü bunu destekliyor.

Konu Dijital Stratejiye Sahip Olmak Değil,

İş Stratejinizi Dijitalleştirmek

Dijital teknolojiler, müşteri deneyimini geliştirmekten yeni hizmetler sunmaya veya yeni pazarlara girmeye kadar şirketlere sayısız avantaj sağlayabilir. Günümüzde iş dünyası da bunun farkında olarak dijital dönüşümü şirketleri için bir öncelik olarak belirliyor. Bununla birlikte şirketler dijital iştahlarını rekabet avantajına dönüştürmekte zorlanıyor. Bunun temel nedenini, şirketlerin bütünsel bir yaklaşım benimseyerek iş stratejilerini dijitalleştirmek yerine, farklı dijital stratejiler geliştirmeye odaklanması olarak ifade edebiliriz.

Forrester tarafından Salmon and Rackspace işbirliği ile 150 küresel şirketin dijital dönüşüme yaklaşımlarını ve iş stratejilerini dijitalleştirmedeki başarılarını karşılaştıran ‘Prepare Your Business for the Digital Future’ adlı bir rapor yayımlandı. Forrester araştırması şirketlerin genel olarak dijital gelişmenin öneminin farkında olduğunu ortaya koyuyor. Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 81’i dijitali de kapsayan, açık bir şekilde tanımlanmış bir iş stratejileri olduğunu ifade ediyor.

Benzer şekilde, dünyanın önde gelen teknoloji, medya, veri ve pazarlama hizmetleri şirketlerinden IDG tarafından gerçekleştirilen ve 8 sektörden 702 Bilişim Teknolojisi yöneticisinin katıldığı ‘The State of Digital Business Transformation 2019’ araştırmasına göre, şirketlerin yüzde 91’i dijitalleşme için iş stratejilerini ya uygulamaya başlamış ya da planlamış. Buna karşılık Dijital Düşünme Araştırması’na katılan şirketlerin yüzde 70,3’ü şirketlerinin dijitalleşmeye ilişkin bir stratejisi olduğunu ve bunların sadece yüzde 68,9’u bunun ana iş stratejisi olduğunu belirtiyor.

Şirketinin dijital stratejisi hakkında fikri olmadığını belirtenlerin oranının ise yaklaşık yüzde 11 olması, şirketlerin dijital dönüşüm yolunda attıkları adımları çalışanlarına yeterince anlatamadıklarını gösteriyor. Stratejinin başarılı bir şekilde hayata geçirilebilmesi için tüm şirketin aynı çizgide olması gerektiği unutulmamalı.

İş stratejisini dijitalleştirmek, şirketlerin her gün ortaya çıkan değişikliklere ve bu değişikliklerin getireceği zorluk ve fırsatlara hazırlanmasına yardımcı olacaktır. Ancak elbette bu durumun sektörden sektöre farklılık gösterdiğinin altını çizmekte fayda var.

IDG’nin ‘The State of Digital Business Transformation 2019’ araştırmasında dijitalleşme için iş stratejilerine öncelik veren endüstrilere baktığımızda, ilk üç sırayı Sağlık Hizmetleri (%95), Teknoloji (%95) ve Finansal Hizmetler (%92) alıyor.

Araştırmamıza katılanlar 11 ayrı sektörü temsil ediyordu ve ağırlıklı olarak Finansal Hizmetler; Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon ile Tüketici Ürünleri ve Perakende sektörlerindeki şirketlerin dijital dönüşümü ana iş stratejisi olarak belirlediğini gözlemledik. Bununla birlikte, İnşaat ve Altyapı ile Taşımacılık sektör temsilcileri dijital dönüşüm stratejileri olmadığını ifade etti.

See you in next blog with the following topics :

  • Dijitalleşmenin temeli: Dijital düşünmek

19.07.2020

Kadıköy, İstanbul – TURKEY

M. Temel AYGÜN, Ph. D. in Aerospace Eng.

https://www.linkedin.com/in/mehmet-temel-aygun-1066a514/

Copyright belongs to Author.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.