Sosyal izalosyon bireyselleşmeyi artıracak diye bekleniyor.Çoğunluk salgın korkusundan daha bireysel yaşamayı , izole alanlar yaratmayı , buna uygun spor dallarına yönelmeyi düşünmeye başlamış olabilir.

Sosyal mesafe koyma zorunluluğu yaşamımızda sanal sosyal mesafeyi hızla azalttı. Bilgisayar ve akıllı telefon satışları patladı. Daha önce whatsapp, facebook gruplarına girmeyen, girmeyi zaman kaybı olarak gören bir çok kişi, birden bu grupların fanatik tarafları olmak durumunda kaldılar.

Bireyselleşme fiziki yaşam koşullarında değişiklikler yaratsada, insani ilişkileri beklenmedik şekilde geliştirmek için fırsatlar yarattı. Bu arada birlikte yaşamanın zorlukları ve sorunları nedeniyle bağımsız yaşamayı seçen bir çok kişi ,diğer insanlara olan ihtiyacı ve ailesine olan bağları hatırlamak zorunda kaldı.

İlk başlarda hafif bir travmatik bir ortam gibi görünsede , bu zorunlu karantina günleri boyunca , birlikte yaşama zorunluluğu bir çoğumuza iyi bir ders oldu, olmaya devam ediyor.

Başta yakınlarını kaybetme korkusu , ailemizin unuttuğumuz değerini hatırlamamızı sağladı. Her akşam yedi haberlerinde ki korona tablosuna bakıp yaşadığına şükreden ve sevdiklerine bir daha bir daha sarılmak isteyen insanlar için unutulmaz anılar ve deneyimler yaşandı, yaşanıyor.

Evet fotoğrafta sorduğum gibi , böyle dostlukların arasına korona girebilir mi ? Tam aksine sanal dijital olanaklar bizi her gün hatta her saat çevrimiçi ( Online) görüşmemizi sağladı. Sabah günaydın ile başlayan sohbetler , öğlen ne pişirildiğine, bahçeye ekim yapmadan yeni doğan torunların sevilmesine, akşam yemeği sonrası ortak kahve içmekten ortak müzik dinlemeye uzanan yeni bir normal oluştu. Her musibetin iyi bir yanı olur derler zaten, bunu yaşıyoruz.

Şimdi bu yeni normal yeni sosyal ilişki bizi dijital aletleri ve uygulamaları kullanmayı normalleştirdi. 80 yaşında annem whatsapptan görüntülü konuşmaya başladı ve son 10 yıldır görememekten şikayet ettiği bütün arkadaş ve akrabalarını her gün arar ve görüşür oldu. Yetmedi fotoğraf çekip yaptığı örgüleri ve yetiştirdiği sebzeleri paylaşmaya başladı. Kendi facebook sayfasını kurduk ve kullanmaya başladı.

Komşumuzun ev alışverişi İstanbul’daki çocukları tarafından yapılmaya, komşumuzda whatsapp ve facebook sayfalarını açarak canlı olarak torunlarıyla , çocuklarıyla konuşurken , Kastamonu Cide’deki ilkokul arkadaşlarını bulmaya başladı.

Bu hızlı ve çok sıkı yakın çevrimiçi (online) ilişki hem insanlara bireysel özgürlük kazandırdı ve kazandırıyor hemde ilginç bir şekilde de daha sosyal olmasını sağlıyor. Konuşurken, otururken poz verirken daha dikkatli, sabırlı ve farklılıklara daha açık olmayı getiriyor.

Bu bireysel veya aile birimi olarak sosyal izolasyon içinde olanlara hizmet yani tedarik zinciri yöntemleride değişiyor ve değişecek.

Seyyar 3D yazıcılar sokaklarda ” 3D yazıcı ayağınıza geldiiii ” diye bağıracaklar. Bilgisayardan kendi tasarımını yaptığımız ürünleri anında kapımızda üretip bize verecekler.

Seyyar 3D Yazıcılar ( M3DP- Mobile3D Printer ) gıda , plastik, metal gibi alanlarda uzmanlaşacaklar.

Gıda 3D yazıcılar , kapınızda istediğiniz lahmacunu üretip verecekler.

Bu arada 3D Yazıcı Hammadde toptancıları ile hammadde dağıtımı ayrı bir iş kolu olarak gelişecek. Bu toptancılar ve tedarikçiler hem bu seyyar 3D yazıcılara malzeme verecekler hemde velerinde 3D Yazıcı bulundurmaya başlayan tüketicilere servis verecekler.

Başlarda , 1970 lerde olduğu gibi apartmanda 1 kişide 3D yazıcı olacak ve komşular olarak ona gidip tasarımını yaptığımız veya tasarımını satın aldığımız ürünü yazdıracağız.

Yeni apartmanlarda ortak kullanım alanlarında , 3D Yazıcı odaları olacak.

Bir çok yeni akıllı evlerde mutfaklarda ankastre fırın yanında 3D yazıcı standart olarak olacak.

3D yazıcı için tasarım evleri veya evlerinde tasarım yapan insanlar çoğalacak. Ve üstelik pizza tarifini italyan ustasından alacağız , Şusiyide Japon ahçıdan.

3D yazıcı bayileri ve servisleri ile 3D uzman ve ustaları yeni ve çok aranan meslekler olacak. Ev veya apartman toplantılarında , komşunun 3D yazı uzmanı olan oğlunu veya kızını davet edeceğiz.

3D ilaç yazıcılar her eczanede bulunan standart bir alet olacaklar. Aynen daha önce olduğu gibi eczacılar verilen karışımla ilaçları üretip hastalarına verecekler. ilaç karışımı ve formülleri aile hekimleri tarafından yazılacaklar zaten. Bu sayede elde edilecek ilaç tasarrufu ile bu yeni teknolojinin finansmanı daha kolay olacak.

3D İlaç yazıcıları muhtemelen var olan büyük ilaç firmaları kendi markalarıyla ürettirip, eczane ve hastanelere dağıtacaklar. Bu firmalar patentlerini ellerinde tuttukları ilaç formülleri ile malzeme tedariğinden kazanacaklar.

Burada elde edilecek tasarruf , yani daha az ambalaj daha az nakliye daha az aracı ile Ar-Ge ye daha fazla kaynak aktarılacak.

3D uzuv ve organ yazıcılar öyle yaygın olacakki , her halk sağlığı veya hastanede anında 3D yazıcıdan gerekli olan uzuv veya organ üretilecek.

Yazılımından donanımına konusunda uzman insanlardan kullanıcılara yeni normal 3D yazıcılarla hepimize farklı bir dünya sunacak.

Ben mi ne yapacağım ? Mesela ikinci universitede hukuk okuyorum ve bu sene 2 yıllık diplomamı İstanbul Universitesi Adalet Yüksek Okulundan alıyorum. Belkide 3D yazıcı tüketici veya üretici hakları ile ortaya çıkacak yeni normal anlaşmazlıkların çözümünde uzmanlaşacağım.!!

Aramıza 3D yazıcı girdi,

3D yazıcı icad edildi , tüketici yeniden yeniden kral oldu,

3D yazıcın kadar özgürsün

gibi yeni atasözleri duyar olacağız.

Sosyal izolasyondan sıkı çevrimiçi sürekli ilişikiye hoş geldiniz.

Altınova, Ayvalık, Balıkesir, Türkiye

05.07.2020

Author/ Yazan :Numan Bayrak

https://www.linkedin.com/in/numan-bayrak-5054714/

Copyright belongs to author.