1961 yılı İstiklal Gazetesi- Babamın Yazıları- 7 Olayların Ardından (23.04.1961) Mahkeme Zabıt Katipleri ve Yıpranma Zammı Meselesi

OLAYLARIN ARDINDAN

Yazan/Author : NUMAN BAYRAKTAROĞLU

Mahkeme Zabıt Katipleri ve Yıpranma Zammı Meselesi

Matbuatı yakından takip edenlerimiz bilirler. Her sene mali yıl yaklaşırken, mahkeme zabıt katiplerine, mesai gözetmeksizin ve yaptıkları yorucu işlerden dolayı maktu bir tazminat verileceği söylenir, bunun için yazılar yazılır, vaadler yapılır ve hiç bir şey yapılmadan öylece kalır.

Bir kere: Bunlara yapılacağı söylenen ve yapılmayan zam söylentilerinin, huzurları üzerinde yaptığı ağır tahripleri bıraksak dahi, hakikaten dehşetli geçim sıkıntısı çekenlerin durumları gayet açık görüldüğü halde neden yapılmaz anlamak mümkün değildir.

Objektif bir bakışla zabit katipleri ile diğer devlet ve hususi iş yerlerinde çalışanlar karşılaştırılırsa, biraz insaf sahipleri tarafından kolayca görülürki; zabıt katiplerinin iş hayatları son derece yıpratıcı ve yorucudur. Bilmem siz hiç mahkeme kalemlerinde, gazete okuyan, siyaset yapan, Spor Toto münakaşası yapan ve esneyen adam gördünüz mü? Her ne zaman giderseniz gidiniz, bütün katipler önlerinde yığılan kule gibi dosyalarla muharebede ve meşgüldurlar. Ya şu duruşmalara ne demeli, doğrusu, duruşmada geçen bir saatlik çalışmanın diğer bürolardakinin beş saatine bedel olduğunda kimsenin şüphesi olmasa gerektir.

Pekii durum buda neden zam yapılmaz değil mi? İşte bütün mesele buradadır ve biz açık konuşmalıyız. Bu zam söylentileri, tasarıları ve teklifleri zabıt katipleri zümresine değilde mesela yargıç ve savcılar zümresine olsa idi çokdan çıkdı idi. Nitekim, zabıt katiplerine çok ve yorucu çalışmalarından dolayı yapılması mukarrer zam düşünülürken, halen yargıç ve savcıların aldıkları tazminatların hayali dahi yokdu. Ancak şu varki; bizde, hükümetler dahi daima başların dileklerine kulak asar ve arzularını yerine getirir.

Biz bu, zamların yapılmayıp böylece sürüncemede kalmasında katiplerin amirleri durumunda olanlarda da ihmal görüyoruz. Binbeşyüz lira maaşdan sonra 800 lirada tazminatı cebe indiren bir yargıç, ikiyüz elli lira alan bir katibin 80-100 liralık tazminatı mevzundada bigane kalmamalıdır. Ve kalmamalı idi. Çevre ve seviyeleri göz önüne alınırsa, hukukçularımızın, her an göz göze baktıkları mesai arkadaşlarının bu pek haklı ve haklı olduğu kadar mütevazi isteklerinin hedef bulması işden bile değildir. Temennimizde budur.

23.04.1961

Darıca, Kocaeli, Türkiye

Yazan/Author : NUMAN BAYRAKTAROĞLU

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.