
OLAYLARIN ARDINDAN
GAİPTEN SESLER…
Yazan/ Author :NUMAN BAYRAKTAROĞLU
Allooo.. diyorum mütamadiyen alloo…
Karşıdan, sinek vızıltısından daha hafif ve anlaşılması kabil olmayan bir ses geliyor; Bu; telefonla, bir saattir konuşmak istediğimin sesi olmalı her halde. Aradaki santrallardan, nihayet konuşamayacağımız ihtarını alınca ohh..Kurtuldum diye seviniyorum. Konuşma arzumuz mühim bir hususa tekabül ettiğinden aradaki vasıtalarla güçbela, oda yarım yamalak meramımızı aktarabiliyoruz.
Bu şekilde müşkül telefon konuşmasının, feza ile dünyamız, dünyamızla Merih yıldızı veya Türkiyemizin bir ucundan öteki ucuna yapılmak istendiği zannedilmiyor herhalde değil mi?
Gazeteler her gün, PTT idaresine ait telefon konuşmalarından şikayet ederler. Bunlar, telefondan gayrı her türlü muhabereleşme imkanlarının mevcut olduğu şehirler arası için yapılan şikayetlerdir hemde. Halbuki birde şu duruma bakınız: Yukarda yapılamayan telefon konuşması, bir Vilayet içinde biri merkez diğeride kazaya bağlı iki nahiye arasında yapılmak istenmişti. Bunların kilometre olarak birbirine uzaklıkları 100 kilometre içinde idi.

Tabiatiyle jandarma hatlarından bahsettiğimi derhal anlamışınızdır herhalde. Bahsi geçen iki nahiyede Kocaeline aittir, ancak biz sadece Kocaeli hudutları dahilindeki jandarma hatlarının ve haberleşme makinalarının düzensiz olduğunu demek istemiyoruz. Her nedense Türkiye hudutları dahilinde bütün Jandarma Teşkilatına ait telefon hatları böyle bozuk düzen gider duru. Bir kimsede çıkıp bu gidişe “DUR” demez.
Bizim, Kocaeli sayın Jandarma Kumandanından dileğimiz şudurki: Jandarma telefon hatlarında ve aletlerinde devam edegelen bu düzensizlik alışkanlığına bir son versinler ve Kocaeli teşkilatını örnek bir hale getirsinler.
Biz bu yazıyı, “iş olsun” diye yazmıyoruz, bizzat şahit oldukda onun için sayın Kumandandan rica ediyoruz.
Ve sözümüzün ilgi ile karşılanıp bize hak verileceğine de inanıyoruz.
20.04.1961
Darıca, Kocaeli, Türkiye
Yazar /Author : NUMAN BAYRAKTAROĞLU
- Not ; 1960 larda telefonlar bir memur tarafından bağlanırdı. Yani siz evdeki telefonla santral memurunu arardınız, sonra bana “Mehmet Kuşcuyu bağla lütfen” derdiniz ve sizin kablonuzu alıp , aradığınız kişiyi önce memur arayıp ” Mehmet bey sizi Numan bey arıyor bağlıyorum derdi” ve telefon bağlanırdı.İsterse konuşmalarınızı memur kesebilirdi acil durumlarda.

Bu konuşma sadece santralin bulunduğu kasaba için geçerliydi. Şayet başka bir şehiri arayacaksanız santral memurunu aradınız ve istediğiniz kişinin telefon numarasını ve ismini verip yazdırırdınız.
Yazdırmada 3 çeşitti;
Normal
Acele
Yıldırım
şeklinde. Duruma göre 1 saat duruma göre 5 saat beklerdiniz ve karşı taraf bulunduğunda sizi memur bağlar ve konuşurdunuz.=))

