OLAYLARIN ARDINDAN

14 NİSAN 1961

KAYGULARIMIZ !..

Yazan : Numan Bayraktaroğlu

Sabahleyin komşu kahvelerden birisine şöyle ayak üstü uğramıştım. Vakit çok erkendi takriben sabahın altısı vardı. Kahvenin tozlu ve kokulu masalarının başına muhtelif mesleklerden emekli kişiler öbek, öbek yığılmış politika yapıyorlardı.

Bankadan emekli olduğunu tahmin ettiğim biri anlatıyordu: ” Akşam, rüyamda General Gümüşpala’yı gördüm. Güya partisine girmiş, hemde faal çalışıyorum. Gümüşpala bir duvar inşa ediyor. Etrafın da bir sürü yamağı dolaşıyor, ona taş veriyor ve yardım ediyor. Bu durumu görünce ben de yakınımda gördüğüm boyum kadar bir kayayı duvarın münasip bir yerine yerleştirdim.

Daha birinci sözünü bitirmiştiki: Çok bilmişliyle öğünen ve albaylıktan emekli olduğu söylenen dazlak kafalı bir başkası ” iyi halt ettin. Zavallı Gümüşpala, demekki adamın partisi tutmayacak..,”

“Neden ” diye atıldı bir diğeri. Bu , ikisininde oturduğu masalara en uzak yerde olanı idi, biraz daha az ukalaca tavırlı olup filozofça bir eda takınmıştı.Savaşa hazır bir cenkciye benziyordu daha ziyade. Neden olacak, bu adam rüya göreni kasdediyordu, uğursuzun biridir. Gümüşpala’nın partisine girecek ve onu da batıracak baksana..,,

Şimdi; rüya gören aradan çıkmış ve iki emekli arasında çok ciddi bir yorum müsabakası ve münakaşası başlamıştı. Üçüncü zat, yani filozof edalısı albay emeklisinin fikrine iştirak etmiyor, üstelik şiddetle red ve aksini savunuyordu. O, duvara, adamın iri bir taş koymamasını, Gümüşpala partisinin tutulacağına hamlediyor ve rüyayı göreninde, bu parti içinde hatlı sayılır bir kademeye ulaşacağına yoruyordu. Esasen rüya göreninde, Albay emeklisinin dediği gibi ” uğursuz bir adam ” olmayıp çok iyi karaktere sahip bir vatandaş olduğuna işaret ediyordu.

Bu münakaşa, belkide çok daha uzun sürecek ve kim bilir daha neler ortaya dökülecekti. Fakat ne iyiki sabah otobüsünün kalkış saati geldide buda burada sona erdi: Dikkat ediyorum; bizim toplum, her kuşa da, işin matrağında ve palavrasındayız. Yaşlılarımızın, böyle siyasi münekkit ve müneccinlikle, ortalarımız, kendi kendilerini ve bütün toplumu tenkitle ve bizim kuşakta sportoto uzmanlığıyla vakit geçiririz.

Umumi bahiste ve nazariyede, her birimiz en azından birer Alimiz fakat gel görki; Ameliyata gelince orada yokuz.

14.Nisan.1961

Darıca, Kocaeli, Türkiye